GençlikGüncel

18 MAYIS | İzmir’de Kaypakkaya anması

İzmir'de YDG, DÖB, Kaldıraç ve Öğrenci Faaliyeti, İbrahim Kaypakkaya'nın ölümsüzleşmesinin 50. yılında bir eylem gerçekleştirdi.

İzmir’de YDG, DÖB, Kaldıraç ve Öğrenci Faaliyeti, İbrahim Kaypakkaya’nın ölümsüzleşmesinin 50. yılında Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Eylemde, “İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer ve Dörtler Kavgamızda Yaşıyor ” yazılı, YDG, DÖB, Kaldıraç ve Öğrenci Faaliyeti imzası bulunan pankart açılarak Kültür Merkezi önüne yürüyüş gerçekleştirildi.

Yürüyüş sırasında, “Mahir, İbo, Deniz Sürüyor, Sürecek mücadelemiz”, “18 Mayısı unutma, unutturma”, “Katillerden hesabı gençlik soracak”, “Kurtuluş devrimde sosyalizmde”, “Mayıs şehitleri ölümsüzdür” sloganları atıldı.

Kültür Merkezi önünde kurumlar adına ortak açıklama yapıldı. Sloganlar eşliğinde yapılan açıklamada,

“Tarih direnenleri yazar, tarihi direnenler yazar, İbrahim Kaypakkaya tarihin sayfalarına adını altın harflerle yazdırmıştır.
O ki Türkiye devriminin yetiştirdiği bilimsel aklın, ileri çabanın, baş eğmez iradenin, sarsılmaz kararlılığın adıdır. O ki her türlü ezberin ve yıllarca egemenlerce yaratılıp ortaya sürülen tabuların karşısında durdu. O ki resmi tarihin, manipülasyonların arasından çıkarak ezilenlerin tarihinin tarafı oldu.


O ki az sayıda güçle, her türlü engele karşı Ekim Devrimi ve Büyük Proleter Kültür Devriminin ufkuna tutunarak adımlarını güçlendirdi” sözlerine yer verildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Öğrenci gençliğin bilimsel öğrenim kavgasında, köylülerin toprak mücadelesinin içinde, işçi hareketinin devrimci pratiğinde bizzat yer alarak olayları, olguları çözümleyerek, analize tabi tutarak, bilimsel sonuçlara ulaşmayı esas aldı. Onun bu yanı 71 devrimci kopuşunun komünist yüzünü oluşturdu.
Gayemiz ve hedefimiz tüm üretim araçlarını toplumun malı yapmaktır diyordu İbrahim. En ağır sömürü koşullarında, en barbar zulüm altında kölece yaşamaya mahkum edilen halkların özgürlük ve kurtuluşlarını elde etmek için yola koyuldu İbrahim. İşçiler, emekçiler, tüm ezilenler demokrasiden uzak, özgürlüklere yabancı diktatör bir rejimle karşı karşıya olduğunu bilerek atıldı kavgaya.
Faşist devlet güçleri Amed Zindanında 90 günlük işkencenin ardından istediklerini alamadıklarında acizleşerek İbrahim’i katletmişlerdir. Her türlü işkenceye karşı, teslimiyetin dayatıldığı koşullara karşı suskunluğunu koruyarak bizlere devrime olan inancın ve güvenin manifestosunu yazmıştır.

Bizlere düşen sorumluluk, Türkiye devrimci hareketinin değerlerine sahip çıkmaktır.
Bugün halka sunulan ölüm ve sıtma arasındaki tercihe değil, halkın gerçek kurtuluş seçeneğini oluşturmaktır.
Bizlere düşen göstermelik seçimlerle, osmanlı oyunlarıyla halkın umudunun, beklentilerinin üzerine, sis perdesi çekmeye çalışanlara karşı, gerçek umudu ve kurtuluş yolunu tutmaktır…”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu