Güncel

24 NİSAN | “Kurtuluşumuz Yolunda Tüm Gücümüzle Mücadele Etmeliyiz!”

Nubar Ozanyan Tugayı’nda tim komutanlığı yapan Narek Dink, zulüm görmüş bir halkın torunu olarak, üzerine düşen tarihsel sorumluluğu Tugay savaşçısı olarak yerine getirmeye çalışıyor.

“Nubar Ozanyan ismi size ne anlam ifade ediyor?” sorumuza “O, insanlık için savaştı. İnsanlarımızın hakkı için savaşmış ve mücadele etmiştir. Bizler de Ermeni askeri gücü olarak topraklarımızı, yurdumuzu savunmak zorundayız. Halkımızı korumalıyız” şeklinde yanıt veriyor.

– Kendinizi tanıtır mısınız?

– Benim adım Narek Dink, Nubar Ozanyan Tugayı’nda tim komutanlığı yapmaktayım. Ermeni bir ailenin torunu olarak, soykırım ve zulüm görmüş bir halkın torunu olarak, üzerime düşen görevi, tarihsel sorumluluğumu yerine getirmeye çalışıyorum.

– Türk devletinin işgal saldırıları devam ediyor. Cephe hattında olan bir savaşçı olarak bu süreci nasıl görüyorsunuz?

– Biz, Osmanlı devletinin 1915 yılında yaptığı soykırımı asla unutmayacağız. Soykırımı unutmama, şehitlerimizin izinden gitme sorumluluğu ile hareket ediyoruz, edeceğiz. Ölüm yürüyüşleri ile katledilen soyumuzun arta kalan kısmı da büyük oranda asimile edildi. Bu gerçek bize görevlerimizin, hedeflerimizin neler olduğunu işaret ediyor. Bu dünyadaki varlığımız, soykırımın asla unutulmaması gerektiğini söylüyor.

Türk devleti hem kendisi saldırıyor hem de çetelere yardım ediyor. Serêkaniyê, Efrîn, Til Abyad işgal edildi. Özellikle Ras al-Ayn yani Serêkaniyê’de Ermeniler de yaşıyordu. Bugün Ermeni askeri bir güç olarak, düşmanlarımıza karşı savaşta yerimizi almak zorundayız.

Halkın savunulması ve mücadelesi konusunda üzerimize düşen görevleri yerine getirmekteyiz. Cephe hattında aynı zamanda devrimci bir güç olarak da bulunuyoruz.

Topraklarımızın savunulması ve kurtuluşumuz yolunda tüm gücümüzle mücadele etmeliyiz. Bu aynı zamanda Türk devletinin saldırılarının kırılması anlamında da önemlidir.

– Nubar Ozanyan ismi size ne anlam ifade ediyor?

– Şehit Nubar Ozanyan, tüm kişisel çıkarlarını bırakarak bu bölgeye geldi ve DAİŞ’e karşı savaştı. O, insanlık için savaştı. İnsanlarımızın hakkı için savaşmış ve mücadele etmiştir. Bizler de Ermeni askeri gücü olarak topraklarımızı, yurdumuzu savunmak zorundayız. Halkımızı korumalıyız. Çünkü bu halkın bir parçasıyız. Bunu yaparken komutanımızı örnek alıyoruz. Onun düşüncelerinden, mücadelesinden öğreniyoruz.

Ona layık olmaya çalışıyoruz.

Yine komutanımız Nubar Ozanyan’ın yaşamı boyunca savunduğu İbrahim Kaypakkaya’nın düşüncelerini de öğreniyoruz. Siyasi eğitimlerimizin yanısıra askeri eğitimlerle onların düşüncelerini de öğrenmeye ve yaşatmaya çalışıyoruz.

24 Nisan 2019 tarihinde ilan edilen tugayımız, Ermeni Toplumsal Meclisi ve Ermeni Kadınlar Birliği’ndeki diğer yoldaşlarımızla birlikte çalışıyor, soykırımın etkisinden kaynaklı kendi diline, kültürüne yabancılaştırılan tüm halkımızla birlikte kültürümüzü-dilimizi öğreniyoruz.

“Onun ideoloji ve pratiğini öğrendikçe mücadelemizi daha iyi verebileceğiz!”

– Nubar Ozanyan’dan bahsedilince İbrahim Kaypakkaya’dan da bahsettiniz. Bu yıl Kaypakkaya’nın katledilişinin 50. Yılı, bu konuya dair ne söylemek istersiniz?

– İbrahim Kaypakkaya hakkında daha önceden bir şey bilmiyordum. Tabura katıldıktan sonra bilgi sahibi oldum. Nubar yoldaşın hayatı anlatılırken İbrahim Kaypakkaya hakkında da bilgi sahibi olduk. Hala çok şey bildiğimi söyleyemem. Ezilen halkların kurtuluşu için mücadele veren bir önder olarak tanıyorum. Zindanda ser verip sır vermediğini biliyorum. Ermeni soykırımı üzerine düşünceleri anlatıldı bizlere.

Ancak daha fazla öğrenmeye ihtiyacımız var. Onun yaşamı, ideolojisi, pratiğini öğrendikçe mücadelemizi daha iyi verebileceğimizi biliyorum. Onun düşüncelerine daha iyi kavramak zorundayız.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu