Maraş merkezli depremlerle ve 20 Şubat depremiyle yerle bir olan Antakya’da kimliği tespit edilemeden gömülen ya da cansız bedenine dahi ulaşılamayan binlerce insan var. Depremlerin üzerinden iki ay geçmesine rağmen Hatay’daki 250 konutlu Rönesans Rezidans yaşayan 55 kişiye hala ulaşılamıyor.
Cumhuriyet’te yer alan Cengiz Karagöz’ün haberine göre dört kişilik Emir ailesi de kayıplarını arıyor. Aydın Emir (51), Şengül Emir (43) oğulları Demir Emir ve Güney Sabri Emir ile “cennetten bir köşe” sloganıyla satılan Hatay’daki 250 konutlu Rönesans Rezidans’ta yaşıyordu. 6 Şubat’ta yaşanan depremlerde rezidans geriye devrilerek yıkıldı, yüzlerce kişiye mezar oldu.
Şengül Emir’in kardeşi Pınar Doğan Kılıç, enkazı kalkan rezidansın yıkıntıları altında kalan dört yakınına ulaşabilmek için depremin ilk gününden itibaren mücadele etmesine karşın umutlarının da tükendiğinin belirtti. Yaşadıklarını anlatan Kılıç, şunları söyledi:
“Depremin olduğu ilk gün bölgeye gittim ve enkaz kalkana kadar oradan hiç ayrılmadım. 3-5 jandarma dışında orada kimse yoktu. AFAD gibi kurumlar depremin ilk günlerinde yoktu, yanımızda kimseyi göremedim. Kurtarma ekipleri beşinci günün sonunda çalışmaya başladı. İlk üç gün çok büyük bir yangın vardı. ‘Denizli’den itfaiye geliyor’ dediler. Günler sonra geldi. Gelenler de oranın yabancısı olduğu için suyu nereden dolduracaklarını bize soruyordu. Ben kalktım Ordu’dan deprem bölgesine gittim itfaiye ve kurtarma ekipleri günler sonra geldi. Biz gelebildiysek yardım da gelebilirdi. Ablam, eşi ve 2 yeğenime ulaşamıyoruz. Mezarlıkları, yoğun bakımları ve hastaneleri gezdik. Aklımıza gelebilecek tüm ihtimalleri denedik ancak ulaşamadık. Rezidanstan çıkarılan bütün cenazelere baktık. O enkazdan çıkamadıklarına eminim.
Büyük bir ihtimal enkazla birlikte kaldırıldılar. 17 gün boyunca deprem bölgesindeydim hiç kimse bir açıklama yapmadı, hâlâ da bize bir açıklama yapmadılar. En sonunda enkaz kalktı, umudumuz bitti. Biz şu an hayatta olduklarını düşünmüyoruz. Enkazlar tekrar bir incelense belki bir sonuç çıkar. Yakınlarımızın bir mezarları olsun istiyoruz.”
