Güncel

82. Adalet Nöbeti: AKP adaleti tutukladı

Adalet Nöbeti'nde: "Yargı kararlarının uygulanması siyasi otoritenin onayına bağlanmışsa o ülkede mahkeme de adalet de tutuklanmış demektir"

H. Merkezi: Tutsak meslektaşları ile dayanışmak amacıyla hukuk örgütleri tarafından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde başlatılan Adalet Nöbeti, 82. haftasında devam etti.

Adliyenin Atrium alanında bulunan Themis Heykeli önünde başlayan nöbet, C kapısında yapılan açıklamayla devam etti. “Herkes için adalet” pankartı açan avukatlar, tutuklu meslektaşlarının fotoğraflarını taşıdı.

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, iktidarın korku iklimi yaratarak herkesi esir almaya çalıştığını vurgulayarak Türkiye’nin açık cezaevine çevrilmek istendiğini ifade etti. Yücel, siyasi iktidarın, yargıyı yönlendirme alışkanlığını terk etmek zorunda olduğunu ve adalet ihtiyacının hiçbir zaman bu denli yüksek olmadığını belirterek yargının ancak kendi içinde bir düzen sağlaması halinde adaletin sağlanabileceğini aktardı.

İstinaf mahkemesinin Demirtaş’ın cezasını onamasına da değinen Yücel, “İstinaf eğer ‘bağımsızım’ diyorsa sırası geldi diye mi Demirtaş’ın dosyasını elinize aldınız; yoksa önünde 2 bin dosya beklerken sırf siyasi iktidar sizden bir şey istediği için mi o dosyayı aradan çekip karar verdiniz? Bu iki soruyu açıklamak zorunda” dedi.

Adalet Nöbeti’nde olmalarının gerekçelerini sıralayan Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, “Son 15 yılda 14 bin kadın cinayeti işlendi. 10 yılda şiddetten ölen kadın sayısı 2 bin 337. 15 yılda en az bin 693 madenci, iş kazasında yaşamını yitirdi. Sadece 2017’de 2 bin 6 işçi ölümü yaşandı. Türkiye çocuk istismarı konusunda 3’üncü, çocuk evlilikleri konusunda ise dünyanın en iştahlı ülkesidir. Çocuk işçi sayısı 2 milyona ulaştı. Hayvana yöneltilen cinnet istatistiklerini kayıt altına alma ihtimalimiz bile yok. Bu tablo yaşanmasın diye nöbetteyiz” dedi.

Urfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel ise AİHM’in Demirtaş kararının Türkiye yansımalarını kaygıyla takip ettiğini vurgulayarak mahkemenin siyasi bir karar verdiğini ve yönlendirmelerle yargının etkisiz hale getirildiğini söyledi. Öncel, “Yargı kararlarının uygulanması siyasi otoritenin onayına bağlanmışsa o ülkede mahkeme de adalet de tutuklanmış demektir. Ama bizler sonuna kadar adalet arayışımızı sürdüreceğiz” diye ifade etti.

“Bu nöbetin parolası hukuk, işareti de demokrasidir”

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu da Adalet Nöbeti’nde demokrasi açısından her şeyi ifade ettiklerine dikkat çekerek;

Bu nöbet, demokrasiyi savunanların sessizce haykırışıdır. Bu ülkenin avukatları hukuk devleti olma yolunda mücadele veriyorlar. Bu ülkenin avukatlarının adalet arayışları, yurttaşlarının hukuk güvenliklerine dair bir hak arayışıdır. Avukatlar olarak, mücadelemizi uğradığımız zulümlere karşı yürütüyoruz. 82 hafta önce 3 meslektaşımıza özgürlük talebiyle başlattığımız bu nöbete, başka meslektaşlarımızı da katmak onlara da özgürlük talep etmek zorunda bırakıldık. Haksızlığın zulme dönüştüğü bir ortamın demokrasi olamayacağı inancıyla 82 haftadır haykırıyoruz, haykırmaya da devam edeceğiz. Çünkü bu nöbetin parolası hukuk, işareti de demokrasidir” diye konuştu.

Avukat Kemal Aytaç ise Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) Avukatı Can Tombul’un tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşmasına çağrı yaptı. Aytaç, 4.5 aydır tutuklu olan Tombul’un davasının 13 Aralık’ta Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görüleceğini hatırlattı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu