Güncel

Cumartesi Anneleri 840. haftada adalet talebini yineledi

Cumartesi Anneleri "141 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz" şeklinde 840. haftada adalet taleplerini yineledi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için 840 haftadır cumartesi günleri bir araya gelen Cumartesi Anneleri, bu hafta kaybedilişlerinin 29. yılında Hüsamettin Yaman ve Soner Gül için adalet istedi.

“840 haftadır söylüyoruz: Türkiye’de gözaltında kaybetmelerle ilgili tüm başvuru yolları etkisiz, hukuki bir sonuç almak ise fiilen imkansız durumdadır. Etkin bir hukuki başvuru yolu sağlanmadan zamanaşımı devreye sokularak süreç cezasızlıkla sonuçlandırılıyor” denilen açıklamada, “Gözaltında kaybetmelerin üstünü örten, işlenen suçların faillerini ve suçun arkasındakileri açığa çıkartmayan, kayıp yakınlarını yaşadıkları zulümle baş başa bırakan keyfi yönetimler iktidarlar değişse de, Türkiye’nin değişmez gerçeği olmaya devam ediyor” ifadelerine yer verildi.

Cumartesi Anneleri yaptıkları açıklamada “Hüsamettin Yaman 2 Mayıs 1992 cumartesi günü evden çıktı. 4 Mayıs pazartesi günü Ağabeyi Feyyaz Yaman’ı işyeri telefonundan arayan bir kişi “Hüsamettin, Soner Gül ile birlikte Fındıkzade’ de gözaltına alındı. Hayatlarından endişe ediyoruz. Bir an önce emniyete başvurun” dedi.

Yaman ve Gül Aileleri, önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne ardından devletin ilgili tüm kurumlarına başvurdu. İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütü girişimlerde bulundu. Ancak Hüsamettin ve Soner’in gözaltına alındığı kabul edilmedi. İçişleri Bakanlığı  Soner Gül’ün 10 Mart 1991 tarihinde Malatya’da yakalanan A.N. isimli şahsın sorgudaki ifadesinde ismi geçtiği için polis tarafından arandığını iddia etti. Girişimlerini sürdüren Yaman Ailesi 2 yıl boyunca polis takibinde tutuldu.” dedi.

Devamında, “19 Aralık 2011 tarihinde özel harekât polisi Ayhan Çarkın’ın infazlar ve kayıplarla ilgili itirafları yayınlandı. Çarkın, yaptığı itirafların bir bölümünde Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ü gözaltına aldıktan sonra ormanlık bir alanda sorguladıklarını ve infaz ettiklerini açıkladı ve olayı detaylarıyla anlattı.

Bu beyanların ardından aile avukatları yeniden suç duyurusu yaparak dosyanın tekrar açılmasını istedi. Ayhan Çarkın’ın ifadeleri üzerine soruşturmanın canlandırılması gerekirken dosya zamanaşımına sürüklendi. Kayıp dosyalarındaki failleri cezasız bırakma ve gerçekleri karartma geleneği devam etti.

840. haftamızda bir kez daha hatırlatıyoruz: Hüsamettin Yaman ve Soner Gül dosyasındaki cezasızlığı sonlandırmak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasal görevidir. Ayrıca imzalamış bulunduğu uluslararası sözleşmelere göre de yasal zorunluluğudur.” dedi.

840. haftaların da bir kez daha; adaletin koruyucusu ve dağıtıcısı konumunda olması gereken yargıdan, Hüsamettin Yaman ve Soner Gül dosyasında evrensel etik ve hukuk kurallarına uygun bir yargılama faaliyeti başlatmasını talep ettiklerini belirterek, “Kaç yıl geçerse geçsin Hüsamettin Yaman ve Soner Gül için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 141 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu