GüncelKadın

Kampanyamız sürüyor | Kadınlarla buluştukça enerjimiz birleşiyor

"Kampanyamızla birlikte kadınlarla bir araya gelmek, deneyimlerimizi paylaştıkça güçlenmek ve direnme noktalarımızı birleştirmek mücadelemizi büyütme potansiyeli taşıyor. Erkek egemen devletin bu potansiyele yönelik saldırıları devam etse de kadın mücadelesi asla engellenemeyecek"

Yeni Demokrat Kadınlar olarak temmuz başında “Pandemiyi kadınlar konuşuyor, patriarkanın maskesi düşüyor: Pandemiyi bir de bana sor!” şiarıyla başlattığımız kampanyamız sürüyor.

Kadınlar olarak pandeminin yarattığı karantina öncesi, süresi ve “normalleşme” sürecinde saldırıların hedefindeyiz.  Bu nedenle daha fazla konuşmak, paylaşmak ve güçlenmek her zamankinden daha acil ve elzem bir ihtiyaç.

Devletin “Yeni Normal” diye tariflediği süreç aslında pandemi fırsatı ile kadınların kazandığı hakların gasp edilmesi, yok edilmesi anlamı taşımaktadır.

Bu nedenle “Biz konuşursak, maske takmış erkeklik susar. Biz konuşursak, maske takmış erkek egemen sistemin gizli ittifakıyla bize dayattığı tecrit kırılır. Biz konuşursak, pandemi ve ‘normalleşme’ gölgesinde bırakılmaya çalışılan emek, kimlik ve beden mücadelemizi, çalınmaya çalışılan haklarımızı ve direnişimizi… O maske düşer!” diyerek pandeminin maskesi ardındaki erkek egemenliğini, patriarkanın güçlenme çabasının maskesini düşürmek üzere yola çıktık.

Çalışmalarımızı kurduğumuz komisyonlar ile planlı bir şekilde yürütüyoruz. Afişlerimizi çıkardık, komisyonlarımız ilk toplantılarını aldı ve planlamalarına başladı. LGBTİ+’larla röportajlar yapıldı; İstanbul’da Sarıgazi, Gülsuyu, Esenyurt, Gazi mahallelerinde kadınlarla buluşulurken Ankara, Aydın ve Antalya’da kampanya çalışmalarına başlandı.

Kadınlarla buluşmalarımızda ataerkinin kadınların kazanımlarına, İstanbul Sözleşmesi’ne, kadın katliamlarına yönelik saldırılarına dair sohbetlerimizi gerçekleştirirken diğer yandan diğer kadın örgütleriyle birlikte bu saldırılara karşı örgütlediğimiz eylemler de aralıksız sürüyor. Kampanyamıza dair çalışmalarımızı gerçekleştirirken bunun bir ayağını da sokakta örmek, diğer kadın örgütleriyle dayanışmayı büyüterek var olan saldırılara göğüs germek bizler açısından esas noktalardan biri.

Diğer yandan kampanyamızla birlikte kadınlarla bir araya gelmek, deneyimlerimizi paylaştıkça güçlenmek ve direnme noktalarımızı birleştirmek mücadelemizi büyütme potansiyeli taşıyor. Erkek egemen devletin bu potansiyele yönelik saldırıları devam etse de kadın mücadelesi asla engellenemeyecek.

İstanbul’da LGBTİ+’larla buluştuk

Kuşkusuz pandemi sürecinde ataerki ve heteroseksist sistemin en fazla saldırdığı kesimlerden birisi de LGBTİ+’lar. Bu nedenle “Pandemiyi bir de bana sor” kampanyamızı genç LGBTİ+’larla konuştuk. Gençler pandemiyi ve “normalleşme”yi nasıl gördüklerini anlattı.

Örneğin Uzay, 19 yaşında bir lezbiyen. Ailesi, cinsel kimliği ve yönelimini fark ettiği 15 yaşından bu yana yaşamını zehir etmekle uğraşmış, öğrendikleri dönemde ağır kaba dayak, işkence görmüş, hatta ayağı baltayla kırılmış! Okulundan alınıp telefonuna el koyularak sosyal çevresinden tecrit edilen Uzay, ailesini, yönelimini saklayarak “ergenlik çağında yaşadığı karmaşadan kaynaklı olduğuna” inandırdıktan sonra; telefonuna kavuşabilmiş (üç yıl sonra) ama hala eve gidince abileri ve babasının olduğu ortamda “telefonunu gözden kaybetmek zorunda”!

Pandemide işsiz kalan Uzay, “Pandemi bize hiç yaramadı” dedi ve deneyimlerini paylaştı. Nefret söylemlerini de konuştuğumuz Uzay, insanların kolaylarına geldiği için LGBTİ+’ları hedef aldığını belirterek, birçok arkadaşının bu tür baskılardan kaynaklı intihar etiğini hatırlattı.

Gülsuyu’nda normalleşmenin gerçek anlamı konuşuldu

İstanbul’un Maltepe ilçesinde bulunan Gülsuyu Mahallesi’nde ise 19 Temmuz günü kadınlarla bir piknik gerçekleştirerek pandemi süreci ve sonrasında yaşadıklarımıza dair sohbet gerçekleştirdik.

Piknik yapacağımız alanda küçük bir temizlik yapıp kahvaltılıklarımızı hazırladık. Yemeğin ardından kampanyamızı konuşmaya başladık.

Karantina günlerini nasıl geçirdiğimizi, neler yaşadığımızı, “normalleşme” denilen sürecin aslında sadece egemenlerin çıkarı için başlatılan ve pandemiye dair önlemlerin olmadığı bir süreç olduğunu, egemenlerin “normalleşme”sinin gerçek anlamını… konuştuk, paylaştık.

Bir kadın arkadaşımız, yakınlarından ve sevdiklerinden uzakta, merak içinde geçirdiğini, ekonomik anlamda ciddi bir yıkım yaşadığını anlattı. İki kadın arkadaş olarak dayanışma içerisinde kalmanın kendisine iyi geldiğinden bahsetti. Bir başka arkadaşımız, ilk dönemleri normal geçirdiğini ama sonrasında giderek kendisini yalnız hissetmeye başladığını, annesine hastalık bulaştırma kaygısından hiç dışarı çıkamadığını, bunun kendisine iyi gelmediğini, kendisinden uzak olan çocukları ile hiç buluşamamış olmasının da bu günleri ağırlaştırdığını anlattı.

Kampanyamıza kadın tutsaklardan destek

Kampanyamıza hapishanelerden de yazılar gelmeye başladı.

“Pandemiyi bir de bana sor” diyerek başlattığımız kampanyamıza Bakırköy Kadın Kapalı Hapishane’de bulunan Esra Soyaktaş’tan destek geldi. Esra yazdığı mesajla kampanyamıza destekte bulunmak istediğini söyleyerek korona günlerinde kadın olmaya dair bir öykü gönderdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu