Bütün var olan derin uçurumların bir yaratıcı etmeni vardır. Sonsuzluğu anlamak için, inancı ağacın gölgesinde değil, yangın yerinin sıcaklığında harmanlamak gerekmektedir. İnanç odur ki; bazen bireyi koskoca bir ordu, ölü bir toprağı bostan yeri, umutsuz bir halkı, dağların şahanı eyler. İnancın ve mücadelenin kararlılığı, var olan var olacak olan bütün güzel ve onurlu şeylere rehber olacaktır.
Kürdistan tarihinde alışılagelmiş kahramanlıklar, zulme başkaldırılar, mücadele yürüten ezilen dünya halklarına örnek ve cesaret olmuştur. On yıllardır coşkuyla kutlanan Newroz, anlam itibariyle Kürtler ve Kürdistan Ulusal Mücadelesi açısından muazzam bir değere ve öneme sahiptir.
Mazlum Doğan gibi teslim alınamayan bir irade 1982’nin 21 Mart’ında bedenini, Diyarbakır zindanında insanlık onuru için ateşe verirken, koskoca bir halkında ateşler içerisinden çıkmasına vesile olmuştur. Militarizmin postallarının ayak basmadık, kan akıtmadık yer bırakmadığı Türkiye ve T. Kürdistanı’nda devrimcilerin onurlu mücadelesi halka cesaret vermekteydi.
Ancak öyle bir cehennem vardı ki, insanlık tarihinin görmüş olduğu, en hunharca sahnelerin yaşadığı Diyarbakır zindanı… Faşist TC devleti buraya ayrı, çok ayrı önem vermekteydi. Çünkü burada bir tane bile çözünmeyecek devrimci olmayacağına inanıyorlardı. 1973 yılında İbrahim Kaypakkaya’nın parçaladığı bu inancı 9 yıl sonra bir kez de Mazlum Doğan parçaladı. Dörtler ve diğer yoldaşlar da tabii…
Ondandır ki Kürt halkı, Newroz ateşinin başında halaylar çeker. Bilirler ki nerede bir Newroz ateşi yanıyorsa orada Mazlum Doğan’ın düğünü vardır. Mazlum Doğan’ı anlamak Kürt Özgürlük Mücadelesini anlamaktır. Patron-ağa devletinin mahkemelerinde yaptığı savunma manifesto olabilecek niteliktedir. Bir devrimcinin, bir önderin yaşamının son anına kadar ideolojisine ve halkına bağlılığın, dik duruşun resmidir Mazlum Doğan.
T. Kürdistanı’ndaki sınıf çelişkilerinin Marksist-Leninist bir Kürt devleti kurularak yok olacağına inanmış, mücadele etmiş bir önderdi o. Biz devrimcilerin, yurtsever yoldaşlar içerisinde en çok sahiplendiği kişilerden biri olmasının sebebi işte bundandır. İşte bundandır önderimiz Kaypakkaya’yı her andığımızda, şehitlerimizi her andığımızda Mazlum’un da ayrı bir yerinin olmasının sebebi…
Bütün onurlu Kürt halkının Newroz’unu kavganın ateşiyle kutluyor,yaptıkları her serhîldanı sonsuz selamlıyoruz…
Newrozâ we piroz be, gelê Kûrd.
Newrozâ me piroz be, hemu şoreşgerê mîrovan!
Gazi Mahallesi’nden bir Partizan okuru
