EmekGüncel

EMEK | “Perfetti İşçilerinin Sendikal Hakkı Tanınana Kadar Buradayız”

Tek Gıda-İş Sendikası’nın toplu iş sözleşmesi için Çalışma Bakanlığı’ndan yetki aldığı Perfetti Van Melle’nin işten çıkardığı iş yeri temsilcisinin fabrika önünde başlattığı direniş sürüyor. Tek Gıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, “Perfetti işçilerinin sendikal hakları tanınana kadar buradayız” dedi.

Bin 50 işçinin bulunduğu önde gelen sakız ve şekerleme üreticisi Perfetti Van Melle, yasalarla güvence altına alınan sendikalı çalışma özgürlüğünü iş yeri temsilcisini (Ayhan Yaylalı) işten çıkararak baltaladı. Sendika, 15 Şubat’ta fabrika önünde yaptığı açıklamada patronun sendika düşmanı tutumunu protesto etti. Sendikanın verdiği bilgiye göre 26 Aralık 2023’te aldıkları çoğunluk tespitine patron geçersiz sebeplerle itiraz etti. Ardından 180 çalışanı hiçbir gerekçe göstermeden bir hafta ücretli izine çıkartarak yasal izin hakkı olanları izinlerinden düşerek olmayanları ise eksi bakiye gösterip borçlandırarak baskılara başladı. Son olarak da iş yeri temsilcisi olarak atanan 13 yıllık kıdemli işçi Ayhan Yaylalı’yı işten çıkardı.

Tek Gıda-İş sendikası Örgütleme Uzmanı Yunus Durdu ile bir söyleşi yaptık. Durdu, İtalyan bir şirket olan olan Perfetti Van Melle’nin dünyanın başka ülkelerinde sendikalı olduğunu ancak Türkiye’de sendikanın fabrikaya girmemesi için gece gündüz çabaladığını dile getirdi.

– Bize sizi direnişe götüren süreci, koşulları aktarır mısınız? Fabrikadaki koşulları ve sendika çalışma sürenizi de anlatır mısınız?

– Perfetti Van Melle şirketi, İtalyan bir şirket. Türkiye’de iki fabrikada faaliyet yürütmektedir. Toplamda 1.050 civarında çalışanı var. Bu fabrikada herkesin bildiği mentol, cupacup gibi ürünleri üretmektedir. Burada çalışan işçiler, 6-7 ay önce sendikaya başvuru yaptı, geçtiğimiz yılbaşı itibariyle de biz yeterli çoğunluğu aldık. Çalışma Bakanlığı’na müracaat ettik, Çalışma Bakanlığı da Ocak ayı itibariyle yetkimizi verdi. Yetki geldikten sonra patron işçilere baskı yapmaya başladı.

Sendikalı işçileri öncelikle ücretli izne çıkardı, yaklaşık 250-300 civarında sendikalı işçi ücretli izne çıkarak işten çıkarma tehdidinde bulundu. Bundan sonra işçilerden 100’e yakını istifa etti. Ama baskılar bitmedi, işveren bu sefer de içerde bir ekip kurdu, personel müdürü Adil Ökmez diye biri ekip kurdu ve bu ekip işçilerden oluşturuldu. Bu işçileri diğer sendikalı işçileri hedef alacak şekilde hata yapmaya, tutanak tutmaya zorladı. İşçiler yapılan baskıları şikayet etmesine rağmen kendi kurdukları adamlarla beraber o şikayet edilen işçiler için tutulan tutanaklar ile 3 tane savunma alarak, işten atma ile tehdit etmeye çalıştılar.

Geldiğimiz noktada 350’ye yakın işçi bu tutanakla karşı karşıya kaldı. Bununla ilgili, çalışan işçiler sendikalı işçilerden yüzlerce işçi CİMER’e şikayet etmesine rağmen bunların danışmanlığını yapan AKP Adıyaman Milletvekili Resul Kurt’un eski Çalışma Bakanı Teftiş Kurulu’nda görev yapmasından kaynaklı buradaki müfettişlerin gelmesini engelliyorlar. Burada çalışanlardan sendikanın temsilcisini işten atarak bütün işçilere gözdağı vermek istiyorlar.

Biz şu an da 48 gündür işten atılan işyeri temsilcimizle beraber fabrika önünde mücadelemizi devam ettiyoruz. Ve sendika sözleşme yapana kadar da bu işletmenin önünde sendika olarak Tek Gıda-İş Sendikası olarak mücadelemize devam edeceğiz. Süreç bu şekilde gelişti. 

Sendikanın girmemesi içinde gece gündüz mücadele ediyorlar!”

– Direnişiniz nasıl ilerliyor? İstanbul’a uzak bir noktasında olmanız dezavantaj oluyor mu?

– Tabi burada biz Perfetti Van Melle’nin yani direnişin adını duyurduk ama toplumda çok bir karşılığı yok. Biz de fabrikanın ürettiği ürünler üzerinden kamuoyu oluşturmaya başladık. Sizin de bildiğiniz gibi seçim atmosferinden dolayı biraz geri planda kalsak da biz sendika olarak ne yaptığımızı biliyoruz. Önemli olan da zaten bu.

Sendikanın veya orada direnişte olan işçinin ne yaptığı ile alakalıyız. Kendimizin ne yaptığı ile ilgileniyoruz. Bu direniş şu an itibariyle hem emek dostları tarafından kabul gören bir direniş değil ama önümüzdeki günlerde bu işin daha da büyüyeceğini düşünüyoruz. Tüm emek dostlarını bu direnişe sahip çıkmaya çağırıyorum çünkü bildiğiniz gibi yani Esenyurt Kıraç gibi yerler bir emek cehennemi.

– Kamuoyuna, sendikalara ve sınıf dostların bir çağrınız var mı?

– Çok fazla sendikaların örgütlü olduğu bir yer değil burası. Bu nedenle bu şirketler özellikle ülkemizi seçiyor. Bu tür yabancı şirketler kendi ülkelerinde sendikalı iken, sendikayı kabul etmişken bu ülkedeki çalışanlara verdikleri değeri görüyoruz. Şirket, dünyanın her yerinde sendikalı ama bizim ülkemizde sendikanın girmemesi için gece gündüz mücadele ediyorlar. Biz buradan tüm emek dostlarını dayanışmaya davet ediyor ve Çalışma Bakanlığı’nı da göreve çağırıyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu