Kapitalizm rant uğruna doğal yaşamı kıyıma uğratmaya, yaşam alanlarını yok etmeye devam ediyor.
Kazdağları’ndan Karadeniz’e uzanan maden arama çalışmalarıyla bölgeler şirketlere peşkeş çekilirken canlıların doğal yaşam alanları yok olma tehlikesinde.
AKP, Karadeniz’de şirketlere sattığı topraklarla rant ve talana devam ediyor.
Karadeniz’in dağlarında maden sahası ilan ettiği bölgelerde doğal bitki örtüsü, verimli topraklar rant uğruna büyük bir kıyımdan geçiriliyor.
Ordu’nun Fatsa ilçesinde geçtiğimiz yıllarda siyanürle altın arama çalışmaları bölgedeki köylülerin topraklarına büyük zarar verip, geçim kaynağı olan fındık üretimini zarara uğratmıştı.
Ekim ayında ise Ordu Fatsa’nın 25 km uzaklığında bulunan Ünye ilçesine bağlı Üçpınar, Çiğdem ve Yeşilkent köylerinde özel bir şirket tarafından maden arama çalışmaları başlatıldı.
Daha öncesinde köylüler tarafından bölgeden kovulan şirket, bu kez devletin jandarma ve polisi eşliğinde köyler ablukaya alınarak bölgede çalışmalarına devam etme telaşında iken, köylüler maden araması için yapılan sondaja karşı abluka altında direnişlerini sürdürüyor. Rant uğruna Karadeniz’de yapılan talanı protesto etmek için köylüler oturma eylemi yaparak bölgede nöbet tutmaya devam ediyor.
Ünye halkı maden aramasına karşı mücadelesi sürüyor. Köylülerin sondaj çalışmalarına karşı direnişleri jandarma ablukasına altında devam ediyor. Maden aramalarına karşı direnişte olan köylülere jandarma ve polisin biber gazlı müdahalesi ve gözaltı ile direniş engellenmeye çalışıldı. Köylüler yerlerde sürüklenerek ve ters kelepçe yapılarak 10 kişi gözaltına alındı.
Maden aramalarının, fındık üretiminde zengin verimli topraklarda yapılmasına karşı köylüler şirketin sondaj çalışmalarını yaptığı bölgede, jandarma ablukasında nöbetteler. Köylülerin geçim kaynağı olan verimli toprakların şirketlere satılmasına karşı büyüttükleri tepkiler direnişe dönüştü. Maden araması ile bölgede yapılacak olan sondaj çalışması verimli topraklara ve fındığa zarar vereceği gibi üretimde de verimi düşürecek.
Direnişte olan köylülerden biri “Toprağımızı, suyumuzu, havamızı savunmak için geleceğimizi savunmak için buradayız, direnişimizi sürdüreceğiz” sözleriyle şirketlerin devlet işbirliğiyle yaptığı rant ve talana karşı mücadelelerini özetlemekte.
Köylüler başlattıkları direniş nöbetiyle, şirketlerin yapacağı doğa kıyımına izin vermeyeceklerini haykırmaktalar.
Direnişte kadınlar ise yaşam alanlarını tehdit eden doğa kıyımına karşı barikatın en önünde “bu mücadeleyi son nefesimize kadar, ölene kadar sürdüreceğiz” diyerek yer alıyor.
Ünye’deki köylülerin direnişi jandarma ve polis ablukası altında 5.gününü geride bırakırken, AKP rant ve talanına kılıf uyduracak yeni bir torba yasayı meclis gündemine sundu. Maden yasasında değişiklik yapılmasını teklif eden ve Meclise sunulan Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile sermaye ortağı olan şirketler korumaya alınacak.
Ekoloji aktivistleri ve çevre örgütleri Kadıköy’de yaptığı protesto eylemiyle, yasanın geri çekilmesi çağrısında bulunarak, Torba Kanun Teklfi’nin mecliste onaylanması koşulunda olacakları şöyle sıraladı:
– Yaşam hakkını ihlal eden bir avuç enerji şirketi çeşitli vergilerden muaf tutulacak, maden şirketlerine ceza indirimleri uygulanacak,
– Maden ve enerji şirketleri, faaliyet gösterdikleri ruhsat alanları dışına taşıp ekosisteme geri dönülmez zararlar verebilecek,
– Köylülerin arazileri yok pahasına şirketlere devredilecek,
-Enerji şirketlerinin yatırım bölgelerinde yer alan araziler, tarım alanları mevcut durumda zaten çoğunlukla kötüye kullanılan ‘kamu yararı kararı’ bile olmaksızın istimlak edilerek bu şirketlere peşkeş çekilecek,
– Gaz dağıtım şirketlerinin maliyetlerini düşürmek için, şebeke kurarken alt yapıda yarattıkları tahribatın düzeltilmesi yerel yönetimlere yüklenecek.
– Orman ve tarım atıklarının, atık lastiklerin işlenmesi sonucu ortaya çıkan maddelerin ve belediye çöpünün yakılmasıyla elde edilen enerji ‘yenilenebilir’ sayılacak ve şirketler teşviklerden yararlanacak. Havaya salınacak zehirli kimyasallar geri dönülmez şekilde halk sağlığı sorunlarına neden olacak,
– Kanunda tüketicilere düşük maliyetli enerji sağlama sözü verilse de enerjinin verimli kullanılmasına ilişkin hiçbir düzenleme yapılmamakla birlikte kayıp-kaçak bedellerinin hukuksuz bir şekilde tüketicilere yüklenmesine devam edilecek…
