Erzurum: T. Kürdistanı’nda aylardır süren çatışmaların durması için “barış için akademisyenler” bildirisine imza atan Erzurum Atatürk Üniversitesi Felsefe Bölümü öğretim görevlisi Ramazan Kurt, Türk devleti ve faşist grupların hedefi haline geldi. Kendisine yönelik saldırı girişimlerinde bulunulduğunu ve bu girişimlerin illegal odaklı ve emniyet destekli olduğunu söyleyen Kurt, “Bu grupların saldırı girişimleri arkalarında belli illegal odakların ve emniyetin desteği olmadan cesaret edebilecekleri bir tutum değildir” dedi.
“Senaryo çok bayağı ve bir o kadar da tanıdık”
Devletin özellikle akademisyenlere saldırmasının tesadüf olmadığını söyleyen Kurt, “Despotik iktidarların akademisyen ve aydın çevrelere saldırıları her dönem görünür halde olan bir olgudur. Kendilerine yönelik en ufak bir eleştiriye tahammül edemezler. Kaldı ki ortada bir eleştiri de yok, bir durum tespiti var” dedi. Ayrıca akademisyenlerin iktidar çevreleriyle aynı görüşte olmaları gerekmediğini, karşıt olmanın aydınlığın bir gereği olduğunu ifade etti.
İktidarın kendilerini hedef göstererek olası suikastlara zemin hazırladığını söyleyen Kurt, “Hedef gösterme, karalama kampanyaları, 301’den dava açılması ve devamında ne yazık ki aşina olduğumuz suikastlar” dedi ve aynı durumların defalarca yaşanması sebebiyle, senaryonun çok bayağı ve bir o kadar da tanıdık olduğunu ifade etti.
“Bildiri cımbızlanıp çarptırıldı”
Daha öncede akademisyenlerin biraraya gelip bildiri imzaladıklarını söyleyen Kurt, “Bunlar daha önce bu kadar gündem olmazdı. Fakat cumhurbaşkanının aleni hedef göstermesinden sonra, bildirideki birkaç ifade (hâkim medyada alışkın olduğumuz üzere) cımbızlanıp çarptırıldı.Haliyle de bugün bölge halkının değil, akademisyenlerin maruz kaldıkları haksızlıklar konuşulur oldu. Bu da mevcut iktidarın çok iyi becerdiği manipülasyonlara bir örnek oldu” dedi.
“Amaç bölgede yerel iradenin bertaraf edilmesi”
Özellikle son dönemlerde Türkiye devletinin Kürdistan’da uygulamış olduğu baskı ve şiddet politikalarına da değinen Kurt, amaçlanan şeyin bölgede yerel iradenin bertaraf edilmesi ve bu baskılar üzerinden Türkiye kamuoyundaki muhalefetin sönümlendirilmesi olduğunun herkesin malumu olduğunu söyledi.
Soruşturma süreci ve uygulanan cezai işlemler
Savcılık makamının kaba tutumunun ve siyasi taraf belirleme sorularının kendisini hedef tahtası haline getirmeye çalıştığını ifade eden Kurt, mahkemenin kendisine yurt dışı yasağı ve adli tedbir cezası verdiğini açıkladı. Ayrıca Kurt üniversiteden de uzaklaştırılmış durumda.
“Jîyan berxwedanê!”
Ramazan Kurt son olarak Özgür Gelecek okurlarına da şu mesajı verdi: “Jîyan berxwedanê! Cesaretimiz el verdiğince direnmek gerekiyor. Bunca karanlığın doğmakta olan güneşin çağırıcısı olduğuna inanıyorum. Bu inanca hiçbir güç zeval getiremez. Dayanışmayı sürdürelim.”
