DünyaGüncel

HKP (Maoist) 2023 yılı raporu

Hindistan Komünist Partisi (Maoist), 2023 yılına ilişkin Kültür Cephesi de dahil olmak üzere ‘İdeolojik-Politik, Askeri ve Birleşik Cephelere’ ilişkin enternasyonal Hindistan devriminin dostları ve yoldaşları için kısa bir rapor yayınladı.

Hindistan Komünist Partisi (Maoist) Uluslararası İlişkiler Merkez Komite, 2023 yılına ilişkin bir rapor yayımladı.

Maoist Parti ve devrimci güçlerin her birine ve dünyanın dört bir yanındaki tüm demokratik, ulusal kurtuluş ve anti-emperyalist güçlere, Hindistan devriminin tüm sempatizanlarına, dostlarına ve destekçilerine en içten devrimci selamlarını ileten HKP(Maoist) MK, “Hindistan devletinin Hindistan devrimine karşı yürüttüğü kuşatma ve yok etme askeri kampanyalarına karşı konulmasında büyük katkıları olan ve bu devrimin en büyük kararlılık, devrimci şevk ve ruhla ilerlemesine yardımcı olan yurtdışındaki tüm emekçiler.

Partimiz, son bir yıldan bu yana Hintli emekçi kitlelerin ve Hindistan Demokratik Halk Devriminin sempatizan dostlarının, destekçilerinin büyük fedakarlıkları ve katkılarıyla “Gerici Surajkund Stratejik Saldırı Planına” misilleme yapmakta ve yeni kazanımlar elde etmektedir. Yarı-sömürge, yarı-feodal Hindistan’da Yeni Demokratik Devrimi, tüm dünyada Sosyalizm-Komünizmi kurmak amacıyla Uzun Süreli Halk Savaşı yolunda ilerletmektedir” dedi.

Bu raporun partinin son bir yıl içinde HKP (Maoist) Kültür Cephesi de dahil olmak üzere ‘İdeolojik-Politik, Askeri ve Birleşik Cephe’deki çabalarının önemli yönlerinin yurtdışındaki Hindistan Devrimi dostları ve yoldaşları için olduğunu kaydeden HKP HKP (Maoist), “Öncelikle Hint Devrimi uğruna kanlarını döken tüm şehit ve kahramanlara mütevazı bir devrimci saygı duruşunda bulunuyoruz. Partimiz, 78 yoldaşının yanı sıra Merkez Komite Polit Büro üyesi Yoldaş Katakam Sudarshan’ın büyük kaybıyla karşılaştı. Şehitlerin yaklaşık 20’si kadın yoldaşlarımızdır. Tüm Parti, HKGO kızıl savaşçıları, Birleşik Cepheler ve devrimci kitleler, kitlelerin yarı-sömürgecilik ve yarı-feodalizm prangalarından kurtuluşu uğruna canlarını feda eden bu cesur yüreklere kızıl selamlarını iletmektedir. Onların ideallerini ileriye taşıyacağımıza söz veriyoruz.

Yoldaşlarımızın, MK üyeleri Jaspal, Mohit, Janardhan (PBM) ve Mangtu Yoldaşların ve Hindistan Devleti’nin zindanlarında bulunan yüzlerce Parti, HKGO, DHK ve DKÖ aktivistinin büyük devrimci kararlılığını selamlıyor ve koşulsuz serbest bırakılmaları için çaba göstereceğimizi yineliyoruz” ifadelerini kaydetti.

Hindistan Komünist Partisi (Maoist) Uluslararası İlişkiler Merkez Komite imzalı 2023 yılına ilişkin rapor şöyle devam etti:

“Uluslararası durum

2023 yılı, Emperyalist krizin yoğunlaştığı ve toprak, doğal kaynaklar ve emek gücünün yağmalanması için dünyanın yeniden paylaşılması amacıyla ezilen ulus ve halklara karşı emperyalistler arası savaşların yaşandığı bir yıl daha oldu. Siyonist İsrail devleti, Batılı emperyalist ittifaklarıyla birlikte ABD emperyalizminin desteğiyle Filistin’e karşı soykırıma varan kanlı savaşını son derece yoğunlaştırdı. Buna rağmen dünya halklarının büyük dayanışması ile kahraman Filistinlilerin özlemlerini yok edemedi.

Ukrayna’da son 22 aydır kesintisiz devam eden ABD-Rusya kanlı vekalet savaşı, yüzlerce insanın hayatına mal olarak 2024 yılına girdi. 2023, kapitalist sistemin yağma ve sömürüsüne ve savaş çığırtkanlığına karşı grev yılıydı. ABD bunu Grev Yılı ilan etti. Yarı sömürge yarı feodal ülkeler Hindistan, Filipinler, Türkiye, Peru, Afganistan ve Brezilya’da sosyalist perspektifli Yeni Demokratik Devrim Marksizm-Leninizm-Maoizm bayrağı altında ilerliyor. Devrimci hareket, başta ABD Emperyalizmi olmak üzere Emperyalizmin desteğini alan gerici hükümetler tarafından korkunç bir baskıya maruz kaldı.

Kapitalizmin genel krizinin yoğunlaşmasının arka planında dünya siyasetinde önemli değişiklikler var. ABD’nin dünya üzerindeki hegemonyası gerilemiştir ve artık çok kutuplu dünyada bir süper güç değildir. Ancak ABD, dünya halklarının bir numaralı düşmanı olmaya devam etmektedir. Küresel kapitalist sistem genelleşmiş ve uzun süreli bir durgunluk ve gerileme halindedir. Halihazırda, yoğun kitlesel işsizlik, evsizlik, enflasyon, ırkçılık ve faşizm emperyalist ülkeleri karakterize etmektedir. Yapay Zeka, Robotik, Nanoteknoloji, Biyoteknoloji teknolojileri, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yüz binlerce emekçinin, işçinin ve teknisyenin işten çıkarılmasına ve istihdamın azalmasına yol açmaktadır.

Emperyalist güçler arasında danışıklı dövüş ve çekişme vardır ama asıl ve birincil olan çekişmedir. Emperyalist güçler arasındaki ticaret savaşları, özellikle ABD ve Çin arasında “çip savaşı” olarak bilinen yarı iletken mallarda yeni bir boyuta ulaştı.  ABD, Asya’daki askeri varlığını istikrarlı bir şekilde arttırmaktadır.  Çin’e karşı Filipinler ve Tayvan’a çok sayıda ölümcül silah teslim ediyor. Çin, en geri kalmış ülkelerden oluşan G-77 ittifakını dünya hegemonyası çıkarları için kullanmaktadır. ABD, Çin’i hedef almak ve Pasifik Okyanusu üzerindeki hegemonyasını sürdürmek için Darwin’de (Avustralya) ve Guam’da Nükleer kapasiteli B-52’leri konuşlandırmıştır. Bu durum Üçüncü Dünya Savaşı tehlikesini arttırmaktadır.

Geri kalmış ülkelerde anti-emperyalist mücadelelerin ve tüm dünyada kapitalist-emperyalist ülkelerde işçi sınıfı mücadelelerinin yükselişine tanık oluyoruz. Uluslararası düzeyde keskinleşen temel çelişkiler şunlardır: 1-Emperyalizm ile ezilen milliyetler ve halklar arasındaki çelişki. 2-Kapitalist, emperyalist ülkelerde burjuvazi ve proletarya arasındaki çelişki. 3-Emperyalist ülkeler arasındaki çelişkiler. 4-Emperyalist ülkeler ve tekelci kapitalist gruplar arasındaki çelişkiler. Emperyalizm ile ezilen milliyetler ve halklar arasındaki çelişki temel çelişkidir. Bu gelişmeler 2024 yılında durumun devrim için daha elverişli olacağını göstermektedir.

İç Durum

Hindistan, emperyalist güçler arasındaki çelişkilerin yoğunlaşmasından ve uluslararası arenadaki diğer çelişkilerden derinden etkilenmektedir. Bu durumda Hindistan’ın başlıca çelişkileri de yoğunlaşmaktadır. ABD Emperyalizmi G-20’yi ve özellikle de Hindistan’ın Dönem Başkanlığını kendi çıkarlarını ilerletmek için kullandı. Ülke ekonomisinin gerilemesi pahasına G-20 toplantısı için binlerce milyon dolar harcandı. Görev süresi boyunca Modi, ÇUŞ’lardan Finans Kapital’i ülkeye davet eden bir pazarlamacı rolü oynamaktadır.

Hindistan’ın ABD liderliğindeki Mineral Güvenlik Ortaklığına (MSP) katılımı, G-7 ülkelerine büyük ölçekte hammadde Özel İhracat Bölgelerinin kurulması için elverişli bir ortam yaratacaktır. Bu anlaşmadan sadece birkaç gün sonra, BJP yönetimindeki Hindistan hükümeti, yağma ve talanı kolaylaştırmak için Çevre yasalarını ve Maden yasalarını değiştirdi. Hindistan egemen sınıfları emperyalist ülkelerin elinde birer uşaktır. Şu anda Hindistan dünyanın en büyük silah ithalatçılarından biridir ve ABD’nin de yardımıyla 2025 yılına kadar Asya ve Afrika ülkelerine silah ihracatını yılda 5 milyar dolar arttırmak zorundadır. Bunun büyük bir kısmının ÇUŞ’lara gittiği bir gerçektir.

Faşist BJP hükümeti, iş yapma kolaylığı adına birçok yasada değişiklik yapmakta ve yerli ve yabancı şirketlerin çıkarları doğrultusunda halkın mücadelesiyle elde edilmiş olan eski yasaları yürürlükten kaldırmaktadır. Modi’nin iktidarının son bir yılındaki eğilim özelleştirme ve askerileşmedir. Hükümet, komprador kapitalist sınıfa ve emperyalist güçlere aşırı kar sağlamak için ulusal kaynakların ve üretici güçlerin aşırı özelleştirilmesine yönelmiştir. Hindistan, tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir geçim krizine tanıklık etmektedir.

Merkezi hükümet sürekli olarak Hindistan’ın 5 trilyon dolar ile dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi haline geleceğini belirtiyor. Ancak 80 milyon kişiye ayda 5 kg. pirinç sağlayacağını duyurması, yönetiminde artan eşitsizliğin gerçekliğini ortaya koyuyor. Modi’nin övündüğü büyüme, ekonominin üç büyük sektörü olan Tarım, Sanayi ve Hizmet sektörlerinin şirketleştirilmesiyle, sadece kurumsal ve istihdamsız bir büyümedir. Emekçi sınıfların yaşam standartlarında iyileşme sağlamayan büyüme, sahtekarlıktan başka bir şey değildir. Yolsuzluğun olmadığı bir Hindistan’dan söz eden Modi, aslında Adani ve Ambani gibi Komprador Bürokratik Burjuvazinin servetlerini arttırmalarına yardımcı olmaktadır. Adani’ye, Hindenburg raporunun servet imparatorluğu üzerindeki etkisinin üstesinden gelmesi için el uzatıldı.

Hindistan nüfusunun yüzde 60’ının bağımlı olduğu tarım sektörü vahim bir durumdadır. Tarımda üretim maliyeti son bir yılda yüzde 20 oranında arttı. Küçük ve orta ölçekli çiftçilerin geliri ise yüzde 2 gibi cüzi bir artış gösterdi. Yaklaşık 15 milyon işgücünü oluşturan tarım işçilerinin reel ücretleri daha da düşmüştür. Yeni ücret kanunlarına göre işçilerin asgari ücretleri tüm zamanların en düşük seviyesi olan günlük 178 Rupi’ye sabitlenmiştir. Eğitimli gençler arasında işsizlik tüm zamanların en yüksek seviyesindedir.

Hindistan son 10 yıldan bu yana Brahmanik Hindutva faşizmi rejimi altında hızla faşist bir devlete doğru ilerliyor. Proletarya, yarı proletarya ve köylülük üzerindeki sömürü ve baskıda eşi görülmemiş bir artış var. İşçilerin, çiftçilerin ve öğrencilerin mücadeleleri faşist bir şekilde bastırılıyor. Keşmir halkının ulusal kurtuluş mücadelesine yönelik saldırılar ve askeri baskılar artmaktadır. Hindistan Yüksek Mahkemesi 370 A maddesinin iptali yönünde karar vermiş ve Keşmir’in özel eyalet statüsünün geçersiz olduğunu ileri sürmüştür. Dini düşünce ve dini çılgınlık, insanlarda toplumsal nefreti yaymak için siyasete sokulmuştur.

Modi’nin yönetimi, şiddet ve aldatmacayı birlikte ve sürekli olarak içeren tamamen bürokratik bir hal aldı. Bu, hükümetin günlük hilelerine dönüştü. Müslümanlara, Hıristiyanlara, Dalitlere, kabilelere, kadınlara, öğrencilere, gençlere ve diğer tüm ezilen insanlara ve kesimlere yönelik saldırılar artmış ve kendi ana vatanlarında ikinci sınıf vatandaş konumuna düşürülmüşlerdir. BJP içindeki suç unsurları, ülke halkına karşı her türlü insanlık dışı, zalimce eylemi gerçekleştirmeleri için cesaretlendirilmektedir.

BJP milletvekillerinin neredeyse yarısı kadınlarla ilgili ceza davalarına karışmış durumda, bunlardan biri de Hindistan Güreş Federasyonu’nun (WFI) kötü şöhretli Başkanı. Dünya, Modi’nin Hindutva ritüellerinin çağdışı modunda açılışını yaptığı gün, ülkeye büyük ün kazandıran kadın güreşçilerin yeni Parlamento binasına giderken polis tarafından nasıl tartaklandığına tanık oldu. Bir dizi gelişmenin ardından üç güreşçi hükümete karşı güçlü muhalefetlerini dile getirdi. Kuzeydoğu eyaleti Manipur’daki Kuki-Zoma kabile halkına yapılan zulüm de bir başka açık ve yakın tarihli örnektir. Baskıcı, faşist BJP yönetimi altında ve özellikle ikili hükümet eyaletleri (BJP yönetimi altındaki eyaletler) milliyetçiliğin sembolü haline gelmiştir. Bu durumla başa çıkamayan bu kesimlerde intihar vakalarında artış görülmektedir.

Ülke halkının eğitim, sağlık ve benzeri diğer temel ihtiyaçları yerine başta Ram Mandir olmak üzere Hindu tapınaklarının inşası için milyonlarca rupi harcanmaktadır. Bu faaliyetlerin amacı, halkı dini tarikatlara bölerek çeşitli şekillerde dini köktenciliği kışkırtmaktır. Onları ortaçağa geri götürmek ve ülkenin gerçek vatandaşları olarak bilimsel ve laik fikirlerinden uzaklaştırmaktır. BJP hükümeti, muhalefeti ve ülkenin devrimci, demokratik seslerini engellemek için yeni üç ceza yasası ve Veri Koruma yasası gibi birçok acımasız yasa getirdi.

BJP hükümeti tüm kötü eylemlerinin sorgulanmamasını ve baskıcı yönetiminin devam etmesini istiyor. Parlamentonun son oturumunda muhalefet partilerinden 146 milletvekilinin görevden uzaklaştırılması Modi hükümetinin otokrasisinin açık bir örneğidir. BJP’nin politikaları, burjuva demokrasisinin sözde federal, demokratik yönlerine bile saygı duymadığını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, “INDIA” ittifakı da bir istisna değildir. Hangi parti olursa olsun, Hindistan’ın egemen sınıfları Brahmanik Hindutva ideolojisine sahiptir. Bu durumda işçiler, öğrenciler, gençler ve kadınlar normal bir hayat yaşamak için militan mücadeleler vermektedir.

Bu uluslararası ve yerel durumda, ülkedeki temel çelişkiler – 1. Emperyalizm ve Hint halkı arasındaki çelişki; 2. Feodalizm ve geniş kitleler arasındaki çelişki; 3. Sermaye ve emek arasındaki çelişki; 4. Egemen sınıflar arasındaki iç çelişkiler – devrim için elverişli koşullar yaratarak daha da yoğunlaşmaktadır.

Gerici Surajkund stratejik saldırı planı

BJP, ülkede bir Hindu devletinin kurulmasını öngören Brahmanik Hindutva gündemini hayata geçirmek için Rashtriya Swayam Sevak Sangh’ın (RSS- Ulusal Gönüllü Örgütü, ed.) emirleri doğrultusunda çalışmaktadır. Devam etmekte olan tüm baskıcı önlemleri bir araya getirerek, 2023 Aralık ayında, 2022 Ekim ayı sonunda ortaya koyduğu gerici Surajkund stratejik saldırı planını gözden geçirdi. Sol Kanat Aşırılıkçılığı (LWE), siber suçlar ve terörizm konularının ele alındığı belirtilen toplantıya Başbakan bizzat katılmıştır.

Saldırı planının ana hedefi Parti, HKGO ve halk örgütlenmesi organlarını, Devrimci Halk Komitelerini ve tüm devrimci hareketi ortadan kaldırmaktır. Merkezi ve Eyalet hükümetlerinin devlet aygıtı, “polis, Para-militer, Komando, Askeri ve Hava Kuvvetlerini genel güvenliğin genişletilmesi ve güçlendirilmesi alanlarında devrimci hareket karşısında büyük ölçekte konuşlandırarak” daha aktif hale getirildi. Devrimci kitlelere ve parti önderliğine hava saldırıları düzenlendi. Şirket medyasının yardımıyla sadece devrimci harekete değil, her muhalif sese karşı büyük bir negatif propaganda savaşı yürütülmektedir. Entelektüeller, Yazarlar, Şairler, İnsan Hakları aktivistleri, Öğrenciler, Kabile aktivistleri, Sendika liderleri, çiftçi liderleri ve tüm ilerici güçler bu politika aracılığıyla “kalem sahibi” Maocular olarak hedef alınmaktadır.

Surajkund politikası BJP’nin 2024 Genel Seçimlerini kazanması ve Hindistan’ı bir Brahmanik Hindutva ülkesi haline getirme tasarımını gerçekleştirmesi için hayati önem taşımaktadır. Hükümet Maoist bölgelerde, Keşmir’de ve Kuzey Doğu’da “kalkınma” adına çeşitli reform programlarını yoğunlaştırıyor.

Modi hükümeti komşu ülkelerle samimi ilişkiler geliştirmek yerine sınır güvenliğini ve kıyı güvenliğini güçlendirmekte ve komşu ülkelerle savaş benzeri gerilimleri arttırmaktadır. 2024 Genel seçimleri arifesinde Bihar, Jharkhand, Chhattisgarh, Odisha, Maharashtra, Batı Bengal, Keralam ve benzeri yerlerde çeşitli baskıcı kampanyalar başlatıyor. Ülkenin tüm eyaletlerinde mücadele eden ezilen kesimlerin tepesine demir bir yumruk indiriyor. Özel Bölgelerde, Gerilla Bölgelerinde ve Gerilla Üslerinde ve devrimci hareket alanlarında yoğun ve aralıksız kampanyalar yürütülmektedir. Hükümet başlangıçta 2 yıllık bir süre öngörmüş ve sonuncusu 5 yıl olmak üzere bu süreyi sürekli olarak uzatmıştır. Şu anda Maad bölgesini kuşatmak için “Kagaar Operasyonu” başlatmaya karar verdi.

Şimdi ideolojik-politik, askeri, örgütsel alanlar ve Birleşik Cephe’yi kapsayan bazı çabalarımıza bakalım.

İdeolojik-Politik Çalışmalar

Parti, tüm Hindistan düzeyinde devrimci hareketteki geçici gerilemenin üstesinden gelme ana görevini merkeze alarak çeşitli görevler üstlendi.

  1. MK tarafından yayınlanan “Hindistan’da Üretim İlişkilerindeki Değişiklikler-Siyasi Programımız” konulu belge, bir eğitim kampanyası olarak partinin tüm saflarına dağıtıldı. Bunu, ilgili bölgelerdeki durumun derinlemesine anlaşılması ve buna uygun taktiklerin benimsenmesi takip etmektedir.
  2. Brahmanik Hindutva Faşizmine karşı mücadele etmek amacıyla iki yıl süren bir kampanya başlatılmış ve bu vesileyle Ekim ayında bir Anahtar Belge yayımlanmıştır. Çalışma, RSS’nin 1925 yılında ortaya çıkmasına neden olan somut koşulları, özgürlük mücadelesindeki rolünü ve 2014 yılında siyasi iktidara yükselişini vurgulamaktadır. Brahmanik Hindutva Faşizminin temel özellikleri ana makalede ortaya konulmuştur. Marksist perspektiften din ve Hint toplumu meselesi üzerine teorik analiz yapılmıştır. Makale Hint faşizmini “komprador bürokratik, feodal faşizm” olarak tanımlamaktadır. Hindutva faşizmiyle mücadele etmek için partimiz bir program hazırlamıştır. Kampanya, önümüzdeki iki yıl içinde Sangh Parivar’ın [Ulusal Gönüllü Örgütlerinin oluşturduğu çatı örgüt ed.] teorik ideolojisine, politikalarına ve faşist pratik ve saldırılarına karşı geniş devrimci, demokratik, laik, yurtsever güçleri ve ezilen halkı harekete geçirerek, onu siyasi olarak tecrit etmek ve yenilgiye uğratmak ve Yeni Demokratik Devrimci hareketin ilerlemesine katkıda bulunmak için geniş çaplı bir propaganda ve ajitasyon olacaktır.
  3. Partimiz, NDFP [Filipinler Ulusal Demokratik Cephe, ed.] tarafından geçen yıl Ekim ayı ortasında bir Avrupa ülkesinde düzenlenen “Emperyalizm ve Savaş” konulu seminere bir Bildiri göndererek seminere katılmıştır. Seminer bildirisi, büyük Marksist öğretmen Lenin Yoldaş’ın emperyalizm analizine dayanıyordu. Mevcut durumun, emperyalizm çağında kapitalizmin temel çelişkilerinin yoğunlaştığını gösterdiği belirtiliyordu. Makale, daha önceki Dünya Savaşları’na değiniyor ve başka bir Dünya Savaşı tehlikesinin baş gösterdiği mevcut durumu analiz ediyordu. Makale Lenin Yoldaş’ın dünya proletaryasının emperyalist savaşı sona erdirmek için mücadele etmesi ve savaşın başlaması durumunda “savaşı bir iç savaşa dönüştürme” görevini üstlenmesi gerektiği yönündeki anlayışı hakkındaydı. Büyük Marksist öğretmen Mao Yoldaş’ın dünyadaki mevcut eğilimin Devrim olduğu yönündeki sözleriyle sona eriyordu.
  4. Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin bir Ortak Açıklama ve Mao Yoldaş’ın 130. Doğum Yıldönümü vesilesiyle ortak bir bildiri yayınladı.
  5. Filipinler Komünist Partisi’nin 55. Kuruluş Günü vesilesiyle bir açıklama ve video yayınladı.

Parti içindeki ideolojik-politik çalışmalara gelince, Marksist “kitlelerden kitlelere” ilkesini uygulayan Partimiz, Parti komiteleri, HKGO, Birleşik Cephe ve devrimci kitlelerin aktif katılımıyla son bir yılda çeşitli siyasi kampanyalar ve hareketler yürütmeyi başardı. MK, demokratik ve devrimci örgütleri, merkezdeki BJP hükümeti tarafından getirilen Tek Tip Medeni Kanun, Dijital Koruma Verileri Yasa Tasarısı ve Yeni Orman Koruma Yasası gibi çeşitli halk karşıtı yasa tasarılarına karşı mücadele etmeye çağırdı. Kadınlara Ayrıcalık Yasa Tasarısının uzun bir süre daha uygulamaya girmeyeceği gerçeğini ortaya koydu. Eyalette de BJP hükümetinin bölücü politikalarına karşı mücadele eden Manipur halkına dayanışma elini uzattı. ABD emperyalistlerinin ve diğer batılı güçlerin desteğiyle İsrailli Siyonistlerin ağır bombardımanları ve cinayetleriyle karşı karşıya olan Filistin ulusal kurtuluş hareketiyle dayanışma içinde oldu.

Dünya Proletarya Günü vesilesiyle MK’mız tarafından emperyalist savaş tehdidine karşı proletarya sınıfının birleştirilmesi için bir bildiri yayınlandı. MK’mız tarafından 28 Temmuz Şehitler Günü, 21 Eylül Parti Kuruluş Günü ve 2 Aralık HKGO Günü kutlamaları vesilesiyle mesajlar yayınlandı. Bu kutlamalar ve İsrail’in Filistin’e açtığı savaşı protesto etmek için Joe Biden, Benjamin Netanyahu ve Narendra Modi’nin büstlerinin yakıldığı, Özelleştirme ve Militarizasyona karşı çıkılan diğer toplantı ve gösteriler, Partimizi ve devrimci kitleleri, devrimci bir şevkle canlandırdı ve düşman tarafından Partimiz ve devrimci hareket hakkında yapılan iğrenç propagandaya karşı koydu.

Parti, HKGO ve Birleşik Cephe kadrolarını eğitmek için çeşitli siyasi ve askeri eğitim kampanyaları yürüttü. Önceki yılların devamı olarak çeşitli kademelerden kadın aktivistlerin katıldığı özel toplantılar düzenlendi. Bu toplantılar, devrimci harekete katılım sürecinde karşılaşılan sorunların derinlemesine anlaşılmasına ve kadroların ataerkilliğe karşı daha iyi bir anlayışa sahip olması için çalışılmasına yardımcı oldu. Geçtiğimiz yıllardaki çabalarla devrimci hareket, çeşitli düzeylerde kadın liderliğinde ve üye alımında artışa tanık oldu. Hindistan’ın köylerinde, kasabalarında, ilçelerinde ve şehirlerinde kitlesel düzeyde Üye Alım Kampanyaları düzenlendi. Özel Bölgelerde, Özel Gerilla Bölgelerinde ve Eyaletlerde Üretim Tarzı, Milliyet sorunu ve MK’nın Siyasi Çözümü üzerine özel dersler düzenlendi.

Askeri çalışma

Askeri alandaki temel çaba, devrimci hareketteki geçici gerilemenin üstesinden gelmenin bir parçası olarak Brahmanik Hindutva faşizmini ve karşı-devrimci Surajkund politikasını yenmekti. “Savaşı savaştan öğren” düsturunu izleyen HKGO yoldaşları savaş alanında yeni deneyimler kazandılar. Ulusal Güvenlik Muhafızları ve Hindistan Hava Kuvvetleri’ne bağlı Garuda güçlerinden oluşan düşman kuvvetleri, İçişleri Bakanı Amit Shah’ın yönetiminde, liderliğimize ağır hasar vermek için bir hava saldırısı başlattı. Ancak HKGO yoldaşlarımızın uyanıklığı ve güçlü karşı saldırı taktikleri düşmanın hain planını boşa çıkardı. Bu misilleme eyleminde Garuda ve NSG güçlerinden 3 komando imha edildi ve 6 komando yaralandı. Ayrıca üç modern savaş helikopteri de ağır hasar görmüştür. Bu kahramanca karşı saldırı HKGO güçlerini ve devrimci kitleleri son derece motive ederken düşman güçlerinin moralini derinden bozmuştur.

Son bir yıl içinde Partimizin rehberliğinde HKGO güçlerimiz tarafından birçok gerilla eylemi gerçekleştirilmiştir. HKGO, geçici gerilemenin üstesinden gelmek ve devrimci hareketi ilerletmek amacıyla gerilla savaşını yoğunlaştırmak ve genişletmek için çaba sarf etti. Bunlardan öne çıkanlardan bazıları aşağıdaki gibidir:

26 Nisan 2023’te Aranpur’daki Darba Tümeninde HKGO gerillalarımız Taktik Karşı Saldırı Kampanyası ile 10 Bölge Yedek Muhafızını (DRG) IED patlamasında yok etti. Bu, düşman kuvvetlerine kabuslar yaşattı. Cüretli Aranpur pususu beklenmedikti ve ana yolun altına mayınların yerleştirildiği bir tünel kazılmasıyla düşmanı şok etti.

Doğu Bölge Bürosu’nun Bihar-Jharkhand bölgesinde, cesur HKGO savaşçılarımız son bir yıldır faşist saldırılara karşı direnirken sonsuz cesaret ve savaş becerileri gösteriyorlar. Jharkhand’ın Batı Singhbhum bölgesinde, HKGO yoldaşlarımız merkezi ve eyalet hükümetlerinin silahlı kuvvetlerinin aralıksız devriyelerinde 15 polisi öldürdü ve 90 polis kuvvetini yaraladı.

Gerilla bölgeleri ve kızıl direniş alanlarındaki çeşitli gerilla eylemlerinde toplam 75 polis personeli yok edilmiş ve 163’ü yaralanmıştır. HKGO’muz son bir yıl içinde bazı polis muhbirlerini, 10 halk karşıtı unsuru, özellikle de faşist BJP liderlerini yok etmiştir. Partimiz eyalet meclisleri seçimleri sırasında özel TCOC’lar almıştır.

HKGO ‘nun temel gücü olan devrimci halk ve milisleri, polis personelinin keyfi hareketlerini kısıtlamak için binlerce çivi deliği kazdı. Devrimci kitleler, polis personeli devrimci bölgelere girdiğinde çatapat ateşlemek gibi genel bir alarm sistemi geliştirdi.

HKGO’nun Odisha’da olduğu gibi güçlü bir misilleme ile polis güçlerinin kuşatmasını kırabildiği olaylar oldu. Ciddi kayıplar da yaşandı. Bihar-Jharkhand’da ikisi SAC üyesi olmak üzere beş yoldaş düşmanın gizli bir eyleminde zehirlenerek öldürüldü. Dandakaranya’da bir DvC üyesi gizli bir operasyonda açılan ateş sonucu öldü. Üç yoldaş Gadchiroli’de gerilla eylemi yapacakları sırada tutsak düştü. Telangana’da bir Yerel Örgütlenme Mangası (LOS) komutanı tutsak düştü ve öldürüldü.

Düşmanın askeri taktiklerindeki değişikliklere uygun olarak Politik-Askeri liderliği eğitmek amacıyla son bir yıl içinde çeşitli bölge ve tümenlerde özel Askeri liderlik eğitim programları düzenlendi.

Birleşik Cephe

Devrimci Halk Komiteleri (DHK) ve Devrimci Kitle Örgütleri (DKÖ), devrimci hareketteki geçici gerilemenin üstesinden gelmek için düşmanın mevcut gerici Surajkund stratejik saldırısına karşı mücadele etme göreviyle çalıştı. DHK’nin her yılın başında düzenlediği devrimci toprak reformu kampanyasında binlerce devrimci kitle seferber edildi. Halkın yaşam standartlarını yükseltmek için başka devrimci kalkınma faaliyetleri de yürütüldü. DHK’ler ayrıca köylerdeki düşman istihbarat ağını ortadan kaldırmak için halk mahkemeleri düzenledi.

DKÖ’ler devrimci hareketin olduğu bölgelerde yeni polis kamplarının kurulmasına ve sahte çatışmalara karşı mücadele etti. Yüz binlerce insan Şehitler haftasını ve diğer devrimci günleri kutlamak için seferber oldu. Halk toplantılara büyük bir coşkuyla katıldı. DKÖ’ler ayrıca ICSPWI tarafından Temmuz ayı boyunca Şehitler Günü’nün kutlanması için yapılan çağrıyı da uyguladı. Bu, ülkemizdeki kitlelerin sosyalist devrim uğruna hayatlarını ortaya koyan dünyanın devrimci kahramanları hakkında bilgi sahibi olmalarına yardımcı oldu.

Son bir yıl içinde Brahmanik Hindutva Faşizmine, yerinden edilmeye, Özelleştirmeye-Militarizasyona karşı, orman kuşaklarının Özelleştirilmesine-Militarizasyonuna karşı, ülkenin doğal kaynaklarının emperyalist yağmasına karşı, şirket kalkınma modeli nedeniyle yerinden edilmeye karşı, Orman Koruma Yasası’nın ve baskıcı Yasaların değiştirilmesine karşı ve Panchayats Özel Alanları Genişletilmesi Yasası’nın (PESA) uygulanması ve korunması için hem yasal hem de yeraltı kitle hareketleri inşa edildi.

Çeşitli vesilelerle aydınlar, öğrenciler, insan hakları aktivistleri ve sivil toplumla birlikte devlet baskısına, yasadışı tutuklamalara, gözaltılara, sahte çatışmalara ve hava bombardımanlarına karşı birleşik platformlar oluşturduk. DKÖ’ler parti tarafından çağrısı yapılan seçimleri boykot programını üstlendi. Gerilla Üs Bölgelerindeki halk seçimleri tamamen boykot etti.

Chhattisgarh’ın Kanker bölgesine bağlı Koyilibeda yakınlarındaki Gomme’de iki köylünün yargısız infaz edilmesine karşı halk çok sayıda gösteri yaptı. Bunun ardından süresiz bir gösteri başlatıldı. Halk Kültür Örgütleri son bir yıl içerisinde kitlelere ilerici, Yeni Demokratik ve komünist değerleri yaymak için sesli ve görüntülü sunumlar yapmak da dahil olmak üzere çeşitli programlar üstlendi. Ayrıca Brahmanik Hindutva Faşizmini şarkılar, oyunlar, danslar, şiirler ve kısa filmlerle teşhir etmek için özel programlar düzenledi. Devrimci kültür sanatçıları kültürel programlarında kitlesel mücadeleleri desteklemekte ve devlet baskısına ve şehitlere karşı ulusal ve uluslararası alanda devam eden gelişmelere anında yanıt vermektedir.

Çeşitli öğrenci ve öğretmen örgütleri, RSS-BJP’nin eğitim sistemini safranlaştırmaya [Hindu faşizmi ed.] ve tek tipleştirmeye yönelik Yeni Eğitim Politikasına karşı birlikte çalışıyor. Ayrıca eğitim maliyetlerindeki artışa ve yüksek öğretim kurumlarında “akademik özgürlüğün” kısıtlanmasına karşı seslerini yükseltiyorlar. Çeşitli kentsel kitle örgütleri, örneğin öğrenci topluluklarına karşı öğrenci örgütleri, BHF’ye karşı çeşitli örgütler ve Filistin’le dayanışma içinde birlikte çalışmaktadır. Partinin Filistin’le dayanışma gösterileri düzenleme çağrısı üzerine ülkedeki devrimci hareketin çeşitli alanlarından insanlar toplantılar, yürüyüşler ve protesto etkinlikleri düzenledi. Jharkhand’da devrimci harekete yönelik baskıcı önlemleri protesto etmek için özel bir propaganda kampanyası başlatıldı ve bunu 22 Aralık’ta tüm Hindistan’da düzenlenen Bandh [Genel Grev, ed.] izledi. Halk bu vesileyle Jharkhand’da bir demiryolu hattını bloke ederek polisin köylere devriye gezmesinin ve polis kampları kurmasının durdurulmasını talep etti.

Verili uluslararası ve yerel durumda, halk mücadelelerinde ve direnişinde bir artış söz konusudur. Düşmanın şiddetli baskısı nedeniyle Partimizin geçici olarak geri çekilmek zorunda kaldığı bölgelerde bile halkın toprak ve orman hakkı için, toprak mafyasına karşı ve özelleştirme-militarizasyona karşı mücadelelerinde bir artış var. Halkı gizli organlarda örgütleme, silahlı oluşumlar inşa etme, gençleri HKGO’na katma ve böylece bu alanlarda devrimci hareketi yeniden inşa etme süreci devam etmektedir. Ülke halkı jal-jungle-zameen-ijjat-adhikar (su-orman-toprak-özsaygı-siyasi iktidar) hakları için mücadele yolunda ilerlemektedir. Durum devrim için daha da elverişli hale geliyor.

Parti, faşist baskının önümüzdeki günlerde yoğunlaşacağının ve Brahmanik Hindutva Faşist karşıtı hareketlerinin büyük bir yoğunlukla ortaya çıkacağının farkındadır. Düşmanı siyasi olarak izole etmek günün ihtiyacıdır. Brahmanik Hindutva Faşizmi karşıtı, Komprador Bürokratik Burjuva karşıtı, anti-feodal ve anti-emperyalist güçleri birleştirmeli ve emperyalizmi gömmek için çalışmalıyız.  Parti, gerici Surajkund stratejik saldırısına karşı mücadele etmek, devrimci hareketteki geçici gerilemenin üstesinden gelmek ve onu ilerletmek için ideolojik-politik, askeri ve örgütsel çabalarını güçlendirme sözü verir. Parti, Hindistan devletinin şiddetli baskıcı kampanyalarına karşı mücadele eden halk arasında çalışma konusundaki onlarca yıllık deneyimiyle, Dünya Sosyalist Devriminin bir parçası olarak Hindistan’da Yeni Demokratik Devrimi ileri götürme konusunda güçlü bir kararlılığa sahiptir. Dört ezilen sınıfı işçi-köylü ittifakı temelinde birleştirerek, Yeni Demokratik Devrimin bir aksı olarak Tarım Devrimi yoluyla Uzun Süreli Halk Savaşı yolunda ilerlemektedir.

Tüm ülkelerin işçileri ve ezilen halkları, Birleşin!

Yaşasın Marksizm-Leninizm-Maoizm!

Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!”

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu